AKANE WATANABE
Kaderi o henüz doğmadan belirlenmişti Akane için. Geleneklerine bağlı olması onun hatası değildi, hatta hayatının hiçbir anında doğduğu aileden pişmanlık duymamıştı. Aksine, Yakuza bir Watanabe ailesinde doğduğu için mutluydu. Şehrin ne kadar iki yüzlü olduğunu biliyordu. İlkokul için gittiği okuldaki popüler öğrencilerin aslında zorba olduğunu görmüştü. Ailesinden kalan bir düşünce yapısına sahipken, çevresinde şahit oldukları düşüncenin pekişmesini sağlamıştı. Böylece 15 yaşında Yakuza olmuştu Akane. Reşit olmadığı halde kabul etmişlerdi Akane’yi, babası bir sorun görmemişti bunda. Watanabe genine sahip olan çoğu aile üyesi, küçük yaşlarda başlıyordu olaylara. Bunun en iyi örneği, babasının kardeşi olan Choki Watanabe’nin oğluydu, Kazumi Watanabe. O da aynı şekilde küçük yaşta cinayetlerine başlamış, daha sonra annesi Minako’nun izinden giderek çocuk ticaretine atılmıştı. Trajik bir aile için trajik bir oğuldu. Abisi Ryota Watanabe’nin aksiydi, ki o da Choi Watanabe’nin kardeşi Emon Watanabe’nin oğluydu. Yakın kuzen olmalarına rağmen Akane, aile bağlarına saygı duymak yerine yalnız bir kurt gibi olmayı tercih etmiştir. Fakat tercihleri bir yere kadardı. Çünkü babasının, ve Yakuza liderinin emirleri geçerliydi. O emirlere harfiyen uymak zorundaydı. En ufak bir hatada serçe parmağı kesilebilirdi.
15 yaşında başlayan Yakuza serüveni 18 yaşına kadar devam etmişti. İş dolayısıyla çeşitli ülkelere gönderiliyor, çocuklara ilgi duyan adamlardan aldığı bilgiler ile geri dönüyordu. Hüküm elbette bir yere kadar sürmekteydi. 18 yaşına girdiğinde uyuşturucu ve silah açısından önemli bir konumda olan Amerika’daki hesapları Obama tarafından kapatılmıştı. Amerikan mafyalarının bile Japon işi silah tercih ettiği dönemlerde aldıkları bu darbe, Yakuza’da büyük bir etki bırakmıştı. Artık reşit olduğundan dolayı yurtdışında tehlikeli sayılacak operasyonlara katılım sağlayan Akane, üniversiteyi okumak için yurtdışını tercih etmişti. İngiltere, Nottingham Üniversitesi’ne başvurmuştu. Yakuza kimliğini bir şekilde saklarken, aynı zamanda operasyonlara devam ediyordu. Zamanla kurduğu teşkilat ile birlikte Yamaguchi-gumi’nin İngiltere ayağı olmayı başarmıştır. Nottingham Üniversitesi, Biyomedikal Mühendisliği bölümünden mezun olan Akane, Ülkesi Japonya’da 2016 yılında dönmüştür.
Geri döndüğünde ise onu karşılayan şeyler hoş olmamıştı. Çoğu limanı ele geçiren Yakuza’nın üye sayısı azalmış ve hükmettikleri bölgeler de kontrolden çıkmıştı. Bu Yakuza liderinin veya kendisinin hatası değildi. Devletin köpeği olmuş Tokugawa’lar yüzünden Yakuza’nın merkezlerine baskılar düzenlenmişti. Sadece bununla kalmamıştı Tokugawa ailesi. Ailenin büyükleri olan Emon, Choki, Masahisa, Minako ve Ayako öldürülmüştü. Yakuza’ya verdiği emeklerinden dolayı ailesini boşlayan Akane’nin karşılaştığı tablo içini biraz bile olsun acıtmamıştı. Duyguları hissetmediğinden miydi, yoksa gerçekten ailesine bağlı değil miydi?
​
​